6 Nisan 2015 Pazartesi

NEWROZ

Bahoz Şavata                                                                                                                           ... thumbnail 1 summary

Bahoz Şavata                                                                           
                                                                                   

“Prof. Arkeolog David Stronach, Hamedan’daki kazılarında, MÖ 750 yıllarında Medler tarafından inşa edilmiş olan ve dini yapı gösteren bir binaya ulaşmıştı. Tepe Nush-i Jan’da bulunan bu tapınak,Hamedan’ın yaklaşık 60 km güneyinde yer almaktaydı. Binalar yaklaşık 30 m yüksekliğindeki bir kayanın üzerine inşa edilmişti. Daire şeklinde tuğla payandalı duvarla çevrili “Merkez Tapınak”, “Batı Tapınağı”, “Kale” ve “Sütunlu Salon”dan oluşmaktaydı. Merkez Tapınak, üçgen şeklinde iç mabediyle kule şeklindeydi. Zemin alanı 11 x 7 metre ve duvarları, hala, sekiz metre yüksekliğindeydi. Bu mabedin batı köşesinin yakınında çamur tuğladan yapılmış basamaklı bir ateş sunağı bulunmuştur. Bilindiği üzere, ateşe tapınma Hint-Aryan mirasıdır ve Tepe Nush-i Jan’daki tapınak, tespit edilen ve bilinen ilk tapınak yapısıdır. Bu tapınakların ve ateşperestliğin temsilini elinde tutan Medli Magilerdir. Diğer yandan Medlerin döneminde Doğu Aryanların Persopolis tapınağından önce anlaşılan her yıl karşılanan “büyük son dönüşüm” Newroz tapınak alanı Medlerin başkenti Hamedanyakınlarındaydı. Perslerin gölgesinde kalan Med dini medeniyeti henüz yeni keşfediliyordu. *Bkz. Modern Hamedan şehrinin 50 km. güneyinde. David Stronach, “Tepe Nush-e Jan, a Mound in Media”, in: The Bulletin of the Metropolitan Museum of Art, 28.
Ahameniş Kralı Kiros, iktidar değişikliğinde Med Kralı dedesiAstiyaga’a zafer kazandığı Pasagard’ı önce başkent yapmıştı. Ateşperesti kültürün kraliyet temsili için burada kendine yeni saray ve Newroz’u karşılamak için tapınak ve merasim alanı yaptırmıştı. Aynı tapınakta tıpkı diğer Aryan krallar gibi kendi mezarını da önceden hazırlatmıştı. Oğlu Kral Kambiz de, Newrozlar için Tol-é Taxtı inşasını burada tamamlamıştı. Aynı Newroz geleneği Kral Darius ile daha görkemli bir biçimde Persopolis de devam ettirilir.
Ahameniş Kralı Darius Persepolis‘i, Yeni Yıl bayramının, Newroz’un kutlanmasına ayrılmış kutsal bir başkent olarak tasarlamıştı ve sonunda inşa etti. Gerçekten de Persepolis siyasi başkent değildi, hiçbir stratejik önemi yoktu. Daha önce kullanılan Aryan başkentler olan Pasargad, Hamedan, Sus ve Babil’den farklı olarak, hiçbir Batılı veya Doğulu kaynakta adından söz edilmiyordu. Persopolis’te her yıl kraliyet şölenleri yapılıyordu. Newroz, bütün Yeni Yıl ritüel senaryoları gibi, kozmogoninin simgesel yinelenişiyle dünyayı yeniliyordu. Bu anlayış, Hint-İranlılar için tanıdıktı; bununla birlikte Ahamenişler döneminde senaryo muhtemelen Mezopotamya etkilerine de uğramıştı. Yeni Yıl bayramı Newroz, Persepolis’in birçok kapısında bütün heybetiyle tasvir edilmiş, Tanrı Ahura-Mazda’nın himayesi altında gerçekleştiriliyordu. Şimdilik akılda tutulması gereken, Doğu Aryan krallarının dünyanın korunmasından ve yenilenmesinden kendilerini sorumlu tuttuğuydu. Başka bir deyişle kendisine ait düzlemde kötülük ve ölüm güçleriyle savaştığı, hayalin, bereketin ve iyiliğin zafer kazanmasına katkıda bulunduğudur.
Peygamber Zerdüşt, kendi ömrü boyunca “iyi Din (Drust Din}” aracılığıyla evrensel son Yenilenme‘nin gerçekleşmesini beklemişti. Onun için birr keresinde tanrı Ahura-Mazda’ya hatta yalvarmıştı. Kendi yaşantısında evrenin “son dönüşümü” görmek istiyordu. Genelde Newroz törenleri onun yokluğunda Medli Magi adamları geçmişte olduğu gibi yine yapıyordu. Kraliyet Newroz Törenlerinde de aynı seronominin kurulmuş olduğunu Persopolis duvar figürlerinden anlıyoruz. Diğer yandan bu törenlerde en önde yürüyen her Magi rahip yaptığı kurban törenleriyle eskatolojık dönüşüme önceden katıldığına inanıyordu. Kralların başlangıçta ve her yıl başardıklarını, Magi rahipler yıllık olarak gerçekleştirmeyi umuyorlardı.
Mecusiliğe göre Kıyamet Gününde Saoşyant (semantik evrimi sağlayacak kişi) bu işi son Yenilenme’de nihai olarak yapacaktı. Zerdüştî inancında bütün tarih, üç döneme ayrılmaktadır; her dönem dört bin yıldır ve her dönemin sonunda bir Saoşyant zuhur eder. En son Saoşyant da gelecek ve sonra kıyamet kopacaktır.*Bkz.Yasht, 13, XXVIII, 129’da, Putları kıracak olan Saoşyant adında biri ve Astuat-erata’nın ( ‘bütün halkları tutan veya bir araya getiren’ kişi) o gün geleceği önceden haber verilmiştir. İşte beklenen gerçek Newroz budur.”
NOT: Bu makale henüz yayınlanmamış; Bahoz Şavata’ya ait “Aryan Kürdler” kitabından alınmıştır.


24 Şubat 2015 Salı

ZAZA MI, ZAZAN MI?

ZAZA -ZAZA MI, ZAZAN MI? Ünlü Selefkos İmparatorluğu döneminde (MÖ 322-MS 63) önceleri İran, Ermenistan ve Medya’ya daha sonra ... thumbnail 1 summary


ZAZA

-ZAZA MI, ZAZAN MI?

Ünlü Selefkos İmparatorluğu döneminde (MÖ 322-MS 63) önceleri İran, Ermenistan ve Medya’ya daha sonra güneyde Suriye ve Mezopotamya’ya yayılan Part aşiretleri buralarda bölgenin diğer kavimleri ile karıştığı görülür.

Ermeni tarihçiler Van bölgesinde, Romalı tarihçiler daha batıda Urfa ve Halep civarında yerleşik olan bazı Part aşiretlerinden bahseder. Anlaşıldığı kadarı ile Part kabileleri farklı lehçelerde oldukları tahmin edilen kendileri gibi Ariyaca konuşan toplulukların arasında bu kabileler yerleşik düzenlere geçmiştiler.

Partların/Eşkanilerin yerleşimi konusunda Kırmanckilerin/Zazaların Kuzey Kürdistan’daki ve dil bakımından onlara yakınlığı ile bilinen Güney doğu Kürdistan’da ki Goranların Elam’ın Kuzey batısına düşen Medya’da ki (Doğu Kürdistan’daki) günümüzdeki demografik yerleşimleri dikkat çekicidir. Bir an için bu yerleşim dikkate alındığında Kırmanckilerin/Zazaların ve Goranların Part soylu bu bölgelere yerleşen kabilelerin uzantısı olduğu sanısına kapılanabilinir.

Part siyasal tarihi incelendiğinde onlar hem Kuzey batı Kürdistan’da ve Doğu Kürdistan’da bu bölgelerde uzun yıllara yayılan cephe savaşları yapmışlardır. Pek ala anılan bölgelerde yaşayan bu topluluklar Partların soyundan olabilir. Tabi Pers Kralı Darius’un Bihistun Kitabesi’ndeki (DUYUN KİTABESİ) “Zazan’lar” belirlemesini bölge adı olarak değerlendirirsek yada Ahameniş Kralı Darius’un tanımladığı bölge adı "Zazan" ile modern Zazaların ilişkisini tesadüfi bir benzerlik olarak kabul edersek! Çünkü Kral Darius Zazan adlı bölgede Babil Kralı III. Nebkadnezar'ı yendi, beş gün sonra Fırat kenarında Zazana yakınında tekrar yendi. III. Nebkadnezar Babil'e doğru kaçtıysa da orada tutuklanıp idam edildi. Bu Zazana'nın bizim Zazaların toprağı ile hiç alakası yoktu.


Part Eşkani Devletin Ön Asya’da Doğu Aryan halkların batıdaki hudutları Fırat kuzeyde Murat ve Aras Nehirleri olarak oluşmaya başlamıştır. Partlar, kendileri gibi aynı soydan olan doğuda Farsların batıda Kürdlerin içinde erimiş oldukları ön görülür.”


(Oyunlara gelmemek için Bihustun yazıtının ilgili bölümünü sunuyorum:
İngilizcesi:"(19) King Darius says: After that I marched against Babylon. But before I reached Babylon, that Nidintu-Bêl, who called himself Nebuchadnezzar, came with a host and offered battle at a city called Zâzâna, on the Euphrates. Then we joined battle. Ahuramazda brought me help; by the grace of Ahuramazda did I utterly overthrow the host of Nidintu-Bêl. The enemy fled into the water; the water carried them away. On the second day of the month Anâmaka (18 December 522 BC) we joined battle.
Türkçesi: “Ben Kral 1.Darius derim ki; Babil’i fethinden sonra bölgede isyanlar çıktı. Ainaira'nın oğlu Nidinta-Bel adında biri, Yeni Babil'in son kralı Nabonidus’un oğlu olduğunu iddia ederek Babil kralı III. Nebukadnezar olarak isyana başladı. Fırat Nehri kenarında Zazana yakınında bir muharebe yapıldı, ben (1. Darius) bu kral III. Nebukadnezar’ı yendim. Onlar nehir yolu ile (sandallarla) kaçtılar. Ahura-mazda bana yardım etti. Beş gün sonra Anamaka ayında (MÖ 13 Aralık 522 tarihinde) onu tekrar yendim.”*G. P. Goold, Harvard Studies in Classical Philology, 1 Ocak 1972, Harvard University Press,

 “İslamiyet öncesi Ön Asya ve ARYAN KÜRDLER” kitabından derlenmiştir. Bahoz Şavata..

ZAZALAR

ZAZALAR Zazalar, Mittani-Hurri kimlikli görünüyor. MÖ 16. yüz yılda Yukarı Fırat ve Waşşukanî'den Kilikya'ya uzanan, Amed-Bingö... thumbnail 1 summary
ZAZALAR
Zazalar, Mittani-Hurri kimlikli görünüyor. MÖ 16. yüz yılda Yukarı Fırat ve Waşşukanî'den Kilikya'ya uzanan, Amed-Bingöl-Dersim-Malatya-Erzincan-Kayseri topraklarına yayılan Mitanniyi yabana atmayın.

Son Şupani/Keban arkeolojik kazılarında bölgenin devleti Şupani/Sophane Mitannili kral ve kraliçeler yönettiği tespitlidir.

Mitracılık sürecinde MÖ 1200 sonrası ‘Deniz Kavimleri’ istilası ile gelen Ermeni kabilelerin de aynı bölgeye yerleşimi ve bölge halkı ile karışımı var.

MÖ 8. yüz yılda Urartu Sophane/Şüpani bölgesinde batı başkentini Palu'ya kurmuştu. Bir çok da kale yaptı. Bölgede üç valisinin adlarını biliyoruz. Şupaniyi  garnizon olarak kullandı. Solhan üzerinden geçen Van yolu da Kral Menua'ya aittir.

Ayrıca bölgede MÖ 8. yy da Urartu ve Frig coğrafyasına yayılan Kimmerlere-İskitlere ait mezarlar bulunmuştur. Onların bölgeye yerleşikliği var.

Daha sonra MÖ 610'larda Medlerin ve daha sonra Pers ve Part aşiretlerinin kısmen bölgede görünümleri var.

Tıpkı "Anglo-saksonlar" gibi bölgede karma kültürlü halk toplulukları oluşmuştur. Fakat Mitanni kimliğinin Zaza oluşumunda baskın kalması ve Zazaların kendi kültürlerini koruması diğer Doğu Aryan; Med, Pers ve Partlar dan uzak kalışları ile doğru orantılıdır.

Ayrıca Bölge Büyük İskender sonrası (MÖ 330) Batı Aryan Medyası olarak sürekli kalmıştır. Bu bakımdan Selevkos ve Roma/Bizans süreci önemlidir. Çünkü bölge Sophane süreci sonrası (MÖ 260) Bizans-Ermeni yönetimini yaklaşık bin yıl yaşamıştır. Kürdistan coğrafyasında Doğu Aryan kültüre en uzak yer bu bölge olmuştur. Zazalar Doğu Aryan kimlikleri içinde korunmuştur.

Özellikle Fırat-Murat suyunun kuzeyi oldukça karışık kimliğe sahiptir. Çünkü bölge batı-doğu güzergâhı üzerinden Kafkasya derbendi ve İran yoluna açılır.

Dikkat edilirse Demir, Bakır, Gümüş ve Altın ve Tuz yatakları düz platoları nedeniyle bölge göçerler ve madenci halklar için (Başta Ermeniler) cazip olmuştur.